İzmir Dentalizm Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği web sitemiz sadece kliniğimizi daha yakından tanımanız için tasarlanmış bir web sitesi değildir. Ağız ve diş sağlığı hakkında tüm merak ettiğiniz sorulara en doğru cevapları vermek içinde bilgi dolu yazılar ve içerikler ile sürekli yaşayan ve geliştirilen bir web sitesidir. Web sitemizi oluştururken hem kendi ekibimizden uzman hekimlerin makaleleri hem alanında deneyimli diğer uzman diş hekimlerimizin yazı ve fikirlerinden oluşan geniş bir bilgi arşivi oluşturmak için yola çıktık. Bu bölümde İzmir Dentalizm Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği'nimizden güncel haberleri de takip edebilirsiniz. Ancak unutmamalısınız ki web sitemizde okuduğunuz tüm içerikler bilgi verme amaçlıdır. Herhangi bir rahatsızlığınızda uzman bir hekimin görüşünün yerini tutmaz. Ağız ve diş sağlığınızla ilgili bir sıkıntı yaşıyorsanız ihmal etmeden ve gecikmeden uzman bir diş hekimine kontrol ve teşhis için ulaşmalısınız.    

İzmir Dentalizm Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği, İzmir Karşıyaka’da diş hekimi arayan tüm herkes için diş hekimliğinin tüm dallarında tek çatı altında hizmet veren İzmir’deki nadir diş kliniklerinden biridir. Elbette ağız ve dişlerinizin sağlığını sağlamak söz konusu olduğunda, koruyucu bakım ve kapsamlı ağız hijyeni, kalıcı sonuçlar almanın en iyi yoludur.

Hamile kadınlarda hamile olduklarını öğrendikleri gün artık iki kişilik yaşamaya ve taşıdıkları bebeğe zarar gelmemesi için yaşam biçimlerine ve sağlıklarına maksimum özen göstermeye başlarlar. Bu yüzden sağlıkları ile ilgili tüm detay konular dahi hayati derece önemlidir. Ancak hamilelerde ağız ve diş sağlığı dikkat edilecek konular içinde ilk üçte yer alacak kadar önemlidir.

Diş Hekimliği ağız ile ilgili kısımları teşhis ve tedavi eden kişilerin bilim dalıdır. Diş ve diş etlerinin bakımını sağlayan ve ağız sağlığının korunmasında tavsiyelerde bulunan diş hekimliği fakültesi lisans mezunlarına ise “Diş Hekimi” denir.

Diş apseleri, diş, diş etleri veya çene kemiği içinde oluşan bakteriyel bir enfeksiyondur. Bu enfeksiyonlar diş çürüğü, diş eti hastalığı veya ağız yaralanması nedeniyle ortaya çıkabilir.
Tedavi edilmezse diş apsesi kötüleşebilir veya vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.

İnsan organizması birbiriyle etkileşim halinde olan pek çok sayıdaki biyolojik oluşumun meydana getirdiği bir bütündür ve bu oluşumların herhangi birinde görülen anormallikler vücudun başka bölgelerinde önemli etkilere neden olabilmektedir. Oral enfeksiyonlar, kronik böbrek hastalıkları, koroner kalp hastalıkları, romatoid artrit, diyabet, obezite ve osteoporöz gibi kronik hastalıklar tüm vücutta yangı olarak da adlandırılan ortak bir süreci başlatarak vücutta savunma sistemini uyarırlar.

Meyve suyu içmek yerine meyve yemek ağız ve diş sağlığımız için çok daha faydalı bir adımdır. Özellikle çocuklarımızı meyve suyundan uzak tutup, meyve yemeye alıştırmak, çocuklarımızın sağlıklı beslenebilmesi için önemlidir. Meyve suyunun, bir adet meyvenin sunduğu bütün faydaları sunduğunu düşüncesi ise tamamen yanlış bir değerlendirmedir.

Bruksizm Nedir? Bruksizm, diş gıcırdatmak için kullanılan klinik bir terimdir ve stresin yaygın bir yan etkisidir. Bruksizm Dişleri gıcırdatma ve sıkma rahatsızlığı Bruksizm genellikle uyku esnasında güçlü çene hareketlerinin neden olduğu bireyin dişlerini sıktığı, gıcırdattığı veya birbirine bastırdığı bir durumdur.

Vücut sağlığımıza, dış görünüşümüze ne kadar dikkat ediyorsak ve özeniyorsak aynı şeyi dişlerimiz için de yapmalıyız. Çünkü diş sağlığınıza ne kadar dikkat ederseniz o kadar güzel geri dönütler alırsınız. Eğer ki ben üşeniyorum her gün diş ipi vs. kullanmaya diyorsanız en azından günde 2 defa olacak şekilde dişlerinizi mutlaka fırçalayın. Günlük 5 dakikanızı ayırarak güzel ve sağlıklı dişlere sahip olabilirsiniz.

Dişlerin nasıl fırçalanması gerektiğini bilen kişi sayısı azdır. Yukarıdan aşağıya doğru fırçalama yöntemi dişlerinizin yalnızca dış yüzeylerinizi temizleyecektir. Bu da yeterli bir temizlik sağlamadığından ve yanlış olduğundan dolayı dişlerinizde bir takım sorunlara yol açabilir. Peki doğrusu ne derseniz de doğrusu şu şekilde olacak, kuru fırça üzerine mercimek tanesi kadar sıktığınız macun ile dişlerinizi yaklaşık 3 dakika kadar fırçalamalısınız. Fırçanın özellikle kuru olması gerekli çünkü fırçayı ıslattığınız takdir de macun çok hızlı bir şekilde köpürecek ve dişlerinizi tam anlamıyla fırçalayıp fırçalamadığınızı anlayamayacaksınız. Daha sonra fırçanız ile teker teker olacak şekilde dişlerinizi oval hareketler ile temizlemelisiniz. Ön yüzeyleri sağdan sola doğru bu şekilde fırçaladıktan sonra arka kısımları da aynı hareket biçimi ile fırçalayıp üst yüzeylerine geçin. Fırçalama işlemini bitirdiniz ve ağzınızı çalkaladınız. Son olarak temiz, macunsuz fırça ile - özellikle de diş ipi kullanmamış iseniz – tekrardan tüm dişlerinizi fırçalayın ve temizleyin. Dişlerinizi nasıl fırçaladığınız kadar hangi diş fırçasını kullandığınızda çok önemli. Diş fırçanızın sert kıllı olmamasına yumuşak, ince ve sık olmasına dikkat edin. Sert fırçalar dişin savunma tabakası mineye zarar verecektir. En az 3 ayda bir de diş fırçanızı mutlaka değiştirin.

Diş fırçalama konusunda birazcık hassas olduğunuz takdir de ve doğru fırçalama tekniği ile dişlerinizi fırçaladığınızda farkı kendi gözlerinizle göreceksiniz.

Ağız yaraları içinde en huzursuz eden rahatsızlıklardan birisi de diş eti şişmesidir. Yemek yerken ve konuşurken kişiyi irrite eden diş eti şişmesi, doku iltihabına karşı diş etinin göstermiş olduğu reaksiyondur. Diş eti şişmesi hassasiyeti de beraberinde getirir. Özellikle soğuk içecekler tüketirken dişte aşırı hassasiyet, diş eti şişmesinden kaynaklı olabilir.

Diş eti şişmesi birtakım belirtilerle anlaşılabilir. Bu belirtiler;

  • Diş eti kanaması
  • Hassasiyet
  • Kızarıklık
  • Diş etlerinde görülen beyaz renkli iltihap
  • Diş eti şişmesine bağlı gelişen konuşma bozukluğu

Diş eti şişmesi farklı etmenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Diş eti şişmesine sebep;

  • Diş eti iltihabı
  • Yetersiz ve yanlış ağız bakımı
  • Diş çürükleri
  • Diş eti rahatsızlıkları
  • Çeşitli ilaçların kullanımı
  • Ergenlik, hamilelik ve menopoz dönemleri
  • Diş taşı, tartar gibi problemler
  • Alkol ve sigara kullanımı gibi faktörler olabilir.

Diş eti şişmesi önlenebilen ve tedavi edilen bir rahatsızlıktır. Diş eti şişmesine karşı evde de uygulanabilecek yöntemler mevcuttur. Diş eti şişmesine karşı yapabilecekleriniz;

  • Doğru teknik ile ağız ve diş bakımı yapmak. Günde 2 kere dişinizi doğru teknikle fırçalamalısınız. Diş fırçanızı doğru seçtiğinizden emin olmalısınız. Diş ipi kullanmayı alışkanlık edinmelisiniz. Ayrıca diş bakımınıza ağız bakım suyunu da dahil etmeyi unutmamalısınız.
  • Tuzlu su ile çalkalamak. Pek çok diş rahatsızlığında olduğu gibi diş eti şişmesi için de etkili olacaktır. Tuzlu su, ağız içi yaralarda en çok tercih edilen yöntemlerin başında gelir.
  • Aloe vera bitkisi de diş eti şişmesine iyi gelecektir. Aloe veranın sakinleştirici ve yatıştırıcı özelliği diş eti şişmesi için de kullanılabilir. Bunun için, aloe vera bitkisinin içinden çıkan jeli doğrudan dişlerinize uygulamanız yeterli olacaktır. Ardından ılık su ile durulayabilirsiniz.
  • Zerdeçal kullanmak. Zerdeçalın diş eti şişmesine iyi geldiği düşünülmektedir. Az miktarda su ile zerdeçalı bulamaç haline getirip dişlerinize masaj yapın. Bu sayede iltihabı gidermiş olacaksınız.

Diş eti şişmesi yaşadığınızda öncelikle doktora gitmeniz gerektiğini unutmamalısınız. Duruma göre, ameliyat gerekebilir. Basit ilaçlar ile ilaç tedavisi de uygulanabilir. Bunun için uygun tedavi planını doktorunuz belirleyecektir.

Her insanın dişleriyle birçok sorunları vardır. Bu sorunlar genellikle diş eti hastalıklarıdır. Dişlerin çevresinde birçok doku bulunmaktadır. Bu dokularla ilgilenen bilim dalına tıpta periodontoloji adı verilmekte, bu dokularda meydana gelen iltihaplanma ismine de periodontal hastalıklar adı verilmektedir. Yetişkin insanların diş kayıpları genel olarak periodontal hastalıklar oluşturmaktadır. Diş eti hastalıkları erken dönemlerde teşhis yapılırsa bu hastalıklardan kurtulmuş olunur. Diş eti hastalıkları diş etlerinin iltihaplanması sonucu oluşur. İltihaplanmanın belirgin oluşu diş etlerinin kırmızı renkte ve biraz büyük oluşu ile belli olur. Bazen de diş etlerinde kanamalar meydana gelir. Dişler fırçalanma anında diş etleri kanama yaparak diş eti hastalığının belirtilerini ortaya koymuştur.

Diş Eti Hastalıklarının Nedenleri

Diş eti hastalıklarının nedeni dişlerde biriken bakteriler, sigara, alkol, beslenme, stres, ilaçlar diş eti hastalığına neden olmaktadır. Bunların yanında diş eti hastalıklarına neden olan sistemik hastalıklar, ergenlik ve hamilelikle beraber menopoz dönemleri de neden olmaktadır. Yetersiz ve kötü beslenmede dişleri olumsuz yönde etkilemektedir.

Diş Eti Hastalıklarının Belirtileri

Diş etlerinde ortaya çıkan hastalıkların birçok nedenleri bulunmaktadır. Bunların bazıları şunlardır.

  • Ağızda meydana gelen kötü ağız kokusu
  • Ortaya çıkan kırmızı renkte şişlik
  • Diş etlerinin çekilmesi ve dişlerin düşmesi
  • Dişlerden diş etleri ayrılarak dişlerin kökleri ortaya çıkar
  • Diş etleriyle diş arasında meydana gelen iltihaplanmalar

Diş Eti Hastalıklarının Tedavi Yolları

Diş eti hastalıklarını erken teşhis edilmesiyle tedavisi çok kolay olmaktadır. Cerrahi müdahale gerekmeden tedavi edilmektedir. Tedavide ilk olarak dişlerin bulunduğu köklerin temizliği yapılır. Ağızda meydana gelen çürük dişler alınır. Böylelikle diş etleri büzüşme göstererek dişlere sarılır.

Cerrahi Yollarla Tedavi

Çok ilerleme göstermiş diş eti hastalığı cerrahi müdahale gerektirmektedir. Diş üzerinde bulunan diş taşları temizlenir.

Subgingival Tedavi ( Diş eti üzerindeki diş taşı temizliği)

Diş eti hastalığının ilk başlangıcında uygulanan tedavi ile iyileşme göstermezse diş eti uyuşturularak iltihap ve diş taşları temizlenir.

Gingivektomi (Diş eti dokularının Şekillendirilmesi)

Çok kalınlaşmış olan diş etlerinin kenarları fizyolojik olarak düzeltilmekte ve lokal anestezi ile yapılmakta olan cerrahi müdahaledir.

Flep Operasyonu ( kendi beslenmesini yapan doku nakli)

Bu işlem hastalıklı yer lokal anestezi yapılarak uyuşturulma yapıldıktan sonra diş eti kök yüzeyleriyle beraber kemik açığa çıkarılıp iltihaplı doku uzaklaştırılır ve kök yüzeyi düzleştirilip kemikler düzeltme yapılır.

Diş Etlerine Uygulanan İşlemler

Dişlerimizin güzel görünmesi günlük yaşantımızda konuşmamızı, gülmemizi rahat bir şekilde yapmamız için hayatımızı etkileyecek kadar önemlidir. Dişlerimizin düzgün olması, renklerinin beyaz olması bizler için estetik açıdan önemlidir.

Dişlerimizin güzel görünmesinin yanı sıra diş etlerimizin rengi, şekli ve düzeni dikkat çeker. Dişlerimiz estetik olarak iyi görünmesine ve beyaz iken diş etlerimizde ortaya çıkan renk ve şekil bozuklukları da sağlık yönünden sorun teşkil eder. Diş etlerinde ortaya çıkan sorunların başında renk değişikliği ve diş eti çekilmesi veya diş sarkmaları gelmektedir.

Diş eti renklerinin doğal rengine dönmesi ve pembe görünmesi için çeşitli ilaç tedavileri uygulanmaktadır. Diş eti şeklindeki sarkmalar veya çekilmeler için ise ufak operasyonlar yapılıyor. Diş etinde oluşan şekil bozuklukları diş etinin küçük kesiler halinde açılması ve gereken düzgün forma sokulduktan sonra tekrar dikilmesi ile yapılmaktadır.

Diş eti ameliyatları diş hekimleri tarafından uygulanır. Ameliyat öncesi kişinin operasyona engel bir rahatsızlığı olup olmadığı detaylı incelenir. Ameliyat sonrası ise kısa bir süre operasyon yaptıran kişinin içeceklerinin ılık olması ve aşırı katı gıdalar tüketmemesi gerekmektedir.

Hangi yaşta olursa olsun; her insanın hayatında en az bir kez veya birden çok kez şikayetçi olduğu konulardan birisi de diş ağrısıdır. Diş ağrısının elbette birçok sebebi var. Böyle durumlarda; ilk akla gelen ihtimal diş çürümesidir. Fakat diş ağrısı sadece çürümeyle değil, birçok farklı sebeple de meydana gelebilir. Her ne kadar pek fazla önemsenmese de, çoğu zaman ihmal edilse de ağız ve diş sağlığının korunması, diş ve diş etlerinin bakımının düzenli olarak yapılması gereklidir. Önemsenmeyen diş ve diş eti rahatsızlıkları, zamanla çok daha ciddi sağlık problemlerine de neden olabilir.

Bu sebeple diş ağrılarını geçiştirmek için çaba harcamadan önce mutlaka uzman bir diş hekimine danışmak gereklidir.

Peki diş ağrısı neden olur ve diş ağrısına ne iyi gelir? Şimdi bu soruların cevaplarına bir göz atalım;

Diş ağrısının nedenleri

Diş ağrısının en büyük ve en önemli sebebi; diş çürümesidir. Fakat tek sebep diş çürümesi değildir elbette. Çürüme dışında diş ağrısına neden olan faktörler şunlardır:

  • Diş çürümesi
  • Dişin merkezinde ortaya çıkan bakteriyel bir enfeksiyon kaynaklı diş apsesi
  • Diş çatlağı yada diş kırılması
  • Diş dolgusunda meydana gelen hasar
  • Diş eti enfeksiyonu
  • Sakız çiğneme veya dişleri sıkma gibi yıpratıcı hareketlerin tekrarlanması
  • Diş patlaması
  • Yirmilik diş problemi nedeniyle dişlerin çekilmesi diş ağrısının diğer nedenleri arasında yer alıyor.

Diş ağrısı nasıl geçer?

Diş ağrısı probleminin kesin çözümü; tabii ki bir diş hekimine gitmek ve gerekli kontrolleri, tedaviyi yaptırmaktır. Fakat dişçi koltuğuna oturuncaya kadar geçen süreyi daha az ağrılı atlatmak için bazı doğal yollar bulabilirsiniz. Diş ağrısı problemini geçici süre durdurmak için kendi imkanlarınızla iyimser bir şekilde çözmek isteyeceksiniz. İşte; diş ağrısını evdeki imkanlarla azaltma yöntemleri;

Diş ipi kullanma veya dişleri fırçalama

Diş ağrısı başladığı anda; hiç vakit kaybetmeden, ilk olarak yapılması gereken şey dişler fırçalanmalıdır. Eğer ki bu işlem yeterli gelmiyorsa ya da etki etmiyorsa, diş ipi ile fırçanın ulaşamadığı yerlerin de temizliğinin yapın. Bazen diş fırçalama işlemine rağmen, dişlerin arasında yemek artıkları kalmaktadır. Bu da özellikle çürükler söz konusu olduğunda ağrıyı arttıran bir etkendir. Dişlerin düzenli olarak fırçalanması, fırçalamanın yeterli olmadığı durumlarda, diş ipinin kullanılması, rutin dişlerin temizliği açısından zaten önemlidir. Ancak ağrı anlarında da diş fırçalama ağrıyı dindiren bir işlem olabilir. Fırçalama işlemi sırasında diş etlerinizde kanama görülüyorsa ve bu uzun süredir devam eden bir durumsa, mutlaka diş hekimine danışmalısınız.

Tuzlu veya sirkeli su

Eğer; diş ağrısına neden olan şey, iltihaplanma ise o zaman uygulamanız gereken yöntem daha farklıdır. Bu durumda hiç vakit kaybetmeden diş hekimine gitmeniz gerekir. Fakat randevu zamanınıza kadar da evde antiseptik yöntemler uygulamanızda fayda var. Bilindiği gibi; en yoğun ve etkili antiseptik özelliğe sahip ürünlerin başında sirke ve tuz geliyor. Diş iltihabını önlemede ve etkisini azaltmada en çok işe yarayan yöntemlerden birisi de tuz veya sirkeli su yöntemidir. Bunun için; bir su bardağı suyun içine 1 yemek kaşığı sirke veya 1 çay kaşığı tuz ekleyin. Karışımı bir süre güzelce karıştırın. Daha sonra; ağrıyan bölgeye bol miktarda gelmesine dikkat ederek, birkaç defa gargara yapın. Eğer bu işlemin etkisi olur da, ağrınız hafiflerse, doktora gidinceye kadar belirli aralıklarla aynı işlemi tekrarlayabilirsiniz. Böylece şiddetli ağrılardan bir nebze de olsa kurtulabilirisiniz.

Karbonat

Uygulandığında; en az tuzlu veya sirkeli su kadar etkili olan bir diğer yöntem de karbonattır. Çünkü karbonat da iltihap olan bölgede ki ağrıyı azaltmada oldukça etkilidir. Karbonatı dişinize ya da ağrıyan bölgeye iki farklı şekilde uygulayabilirsiniz. Birincisi; 1 bardak suyun içine, 1 çay kaşığı karbonat ekleyin ve bu şekilde gargara yapın. Bu işlemi günde 1-2 kez tekrarlayın ve belirli aralıklarla devam ettirin. Bir diğer yöntem ise; karbonatı bir çay kaşığı yardımıyla, ağrıyan bölgeye koyarak bir süre beklemektir. Her iki yöntem de ağrıyı hafifletmede oldukça etkilidir.

Buz terapisi

Bazı diş macunları reklamlarında; diş hassasiyetinden sıkça bahsedilir. Buna bağlı olarak da soğuk yiyecek veya içeceklerin, diş hassasiyeti olanlar için sıkıntı yaratabileceğinden söz edilir. Bunun haricinde; yaralanmalarda veya bazı kaza geçirme durumlarında ilk müdahale buz ile yapılır. Ayrıca diş ağrısı problemi olduğunda da yine buz yöntemi uygulanır. Çünkü diş ağrısına en iyi şekilde etki eden yöntemlerden birisi de buz terapisidir. Diş ağrısı problemi ortaya çıktığı anda; bir torbanın içine buz koyun, daha sonra ağrıyan dişinizin olduğu yanağınıza buz torbasını hafif şekilde bastırarak koyun. Buzlar eriyene kadar torbayı yanağınızda bekletin. Bu işlemi belirli aralıklarla fakat düzenli olarak tekrarladığınızda diş ağrınızın hafiflediğini fark edeceksiniz.

Karanfil veya karanfil yağı

Eğer ağrınızı bitkisel ürünlerle ve doğal yöntemlerle tedavi etmek istiyorsanız; yardım almanız gereken ilk ürün karanfil veya karanfil yağıdır. Çünkü antiseptik özelliği olan bitkisel ürünlerden, daha doğrusu bitkilerden birisidir. Ayrıca ağrıyı hafifletmede oldukça etkili bir üründür. Evinizde; kurutulmuş karanfil varsa, birkaç adet çiğneyebilirsiniz. Bu arada, acımsı suyun da ağrıyan dişinize gitmesini sağlayarak, ağrıyı hafifletmesini sağlayabilirsiniz. Karanfil yağını ise; 1 bardak suyun içine 10 damla olacak şekilde kullanarak, bu su ile gargara yapabilirsiniz. Bu iki işlemi de birkaç gün düzenli olarak tekrarladığınızda ağrının hafiflediğini göreceksiniz.

Sarımsak

Birçok doktor sarımsağı “doğal antibiyotik” olarak adlandırır. Bunun elbette pek çok nedeni var. Sarımsak kansere karşı koruyucu özelliği olmasından saç ve tırnak dokusunu korumada etkili olmaya kadar pek çok alanda yararları araştırmalar ile desteklenmiş doğal bir üründür, Sarımsağın bir diğer önemli etkisi ise ağrıyı hafifletmesidir.

Zerdeçallı su

Diş ağrısına iyi gelen yöntemlerden bir diğeri ise zerdeçallı sudur. Çünkü zerdeçal yapısı gereği antienflematuar özelliğe sahip bir bitkidir. Yani vücutta ki iltihabın atılmasına yardımcı olur. Bu nedenle diş ağrısı olan kişilere de önerilen bir yöntemdir. Diş ağrınızı azaltmak ve hafifletmek için; 1 bardak suyun içine 1 tatlı kaşığı zerdeçal koyun ve bir süre karıştırın. Daha sonra bu karışımla gargara yapın. Bu işlemi günde bir veya iki kez tekrarlamanız yeterli olacaktır. Birkaç tekrardan sonra ağrının hafiflediğini ve etkisinin azalmaya başladığını göreceksiniz.

Tüm bu alternatif yöntemlerin sadece diş hekimine ulaşıncaya kadar geçen süreyi daha konforlu geçirmeniz için önerildiğini unutmayın. Diş ağrısı ve diş hastalıkları çok daha ciddi sorunlara yol açabilen ciddi sağlık problemleridir. Dindirerek erteleyeceğiniz her türlü ağrı size daha büyük sağlık problemleri olarak yansıyacaktır. Ağrı bir sağlık sorunu için vücudun size bir geri bildirimidir. Bu geri bildirimleri görmezden gelmek başta diş kaybı ile beraber daha ağız ve diş sağlığını tehdit edecek bir davranıştır.

Her bebeğin ilk dişlerinin çıkmaya başladığı zaman farklıdır. Bu bazen kısa bir süreç bazen de uzun bir süreç olabilir. Fakat büyük ihtimalle bebeğinizin ilk dişi 4-7 aylık dönemde diş dokusunun üzerinde görülmeye başlar. Bazı bebekler anne-babasının haberi olmadan diş çıkarabilirken, bazı bebekler bu süreci daha sinirli ve ataklarla geçirebilir. Anne-baba bu dönemde bebeklerinin daha çok salya akıtmaya başladıklarını ve her şeyi ağızlarına sokmaya çalıştıklarını gözlemleyebilirler.

Bebeklerde Diş Çıkarma Belirtileri:

  • Salya artışı
  • Diş eti şişmesi ve hassasiyeti
  • Isırma davranışı
  • Yiyecekleri reddetme
  • Uyku sorunları
  • Ateş
  • Kulağıyla oynama

Süreci Kolaylaştıran Yöntemler

Bebeğinizin dişlerini rahatlatmak için aldığınız diş çıkarma halkalarını buzdolabınızda soğutup çiğnemesini sağlayabilirsiniz. Her öğün sonrası diş etlerini gazlı bir bezle silerek temiz tutun. Diş etlerine parmağınızla ya da yumuşak diş fırçasıyla masaj yapın. Bunları yaparken ellerinizin ve ürünlerinizin temiz olduğuna emin olun. Eğer ağrı kesici kullanacaksınız hekiminize başvurarak uygun ölçü ve dozajda kullanıma özen gösterin.

Bebeğinizin İlk Dişleri Ve Diş Etlerinin Bakımı

Bebeğinizin diş etlerine düzenli olarak nemli bir bez kullanarak ağzını temiz tutabilirsiniz. Bu bez, özellikle oyuncakları ve diğer ev eşyalarını ısırmaya çalıştığı bu dönemde bakteri birikimini önleyebilir. Fakat ilk dişleri görünmeye başladığında, yumuşak kıllı bir diş fırçası kullanmaya başlayın. Bebeğinizin ilk dişi çıktıktan sonra, düzenli olarak diş hekimine götürmelisiniz. Bu kontrollerde evde kullandığınız hassas ve güvenilir diş temizleme ürünleri kullanmanız büyük önem taşır.

Çocuğunuz yaklaşık 2-3 yaşında tükürmeyi öğrendiğinde florürlü diş macunu kullanmaya başlayabilirsiniz. Bu aşamada, çocuğunuzun süt dişlerinin çoğunun çıkmış olması gerekir. Diş macununun az florürlü olmasına dikkat edin. Çocuğunuzun dişlerini, günde iki defa fırçaladığınıza emin olun. Çocukluk döneminde başlanan düzenli diş bakımı yaptırmanın ömür boyu sağlıklı diş ve diş etlerine zemin hazırlanacağını unutmamalıyız.

Bazı Bebeklerin Dişli Doğması

Bazen yeni doğan bebekler dişli olarak dünyaya gelebilir. Çok tuhaf bir durum olarak karşılansa da bu durum gayet normal bir durumdur. 2000-3000 bebekten birinde görülür. Doğuştan gelen bu diş veya dişler genellikle alt dişlerde görülür. Bu dişlere ‘’natal’’ denir. Bu dişler yumuşak dokulara bağlı olduğundan güçlü kökleri yoktur. Bu dişler gevşekse eğer doktorunuz bu dişleri çekmek isteyebilir. Bu dişler bebeğe sorun çıkarabilir. Örneğin: bebeğin emmesinde sorun çıkarabilir. Ayrıca natal dişleri bebeğin dilini kesebilir.

Doğum sırasında değil, doğumdan sonraki ilk 1 ay içinde de bebeklerde diş çıkabilir. Bu dişlere de ‘’neonatal’’ ismi verilir. Natal ve neonatal dişler bebeğe zarar verdiği gibi anneye de zarar verip sorun çıkarabilir. Annenin göğüs ucu tahriş olabilir. Bu nedenle bu dişler genelde çekilir. Bebeğin süt dişleri olmadığından çekilmesinde problem yoktur. Zamanı gelince bebek dişleri kendiliğinden çıkmaktadır.

Yaşlıların diş sağlığını iyileştirmek ve daha da önemlisi diş kaybını yenmek için dikkat etmesi gereken belirli kısıtlamalar vardır. Aşağıda, yaşlandıkça diş kaybını azaltmanıza yardımcı olabilecek bazı doğal ve yaşam tarzı ipuçları verilmiştir.

Ne Yediğinize Dikkat Edin
Çok fazla şekerli veya nişastalı yiyeceklerin dişlerdeki bakterileri beslediği bilinmektedir. Ağzınızdaki şekerler plakla temas ettiğinde ortaya çıkan asitler, yemeğinizi bitirdikten 20 dakika sonra dişlerinize saldırabilir. Bu uzun süre tekrar ederse, dişlerinizi kaplayan mine çürümeye başlar diş kaybına neden olabilir. Bu nedenle,  yaşlılıkta sağlıklı beslenme çok önemlidir. Özellikle zengin meyve ve sebzeler, yeşil ve siyah çay, şekersiz sakız (yiyecek parçacıklarını dişlerinizden ayıran tükürük üretir) ve florürlü yiyecekler tüketilmelidir.

Sigarayı Bırakmak
Sigara içen yaşlıların belirli bir süre içinde diş sayılarının azaldığı veya hiç kalmadığı bilinmektedir. Sigara içmenin vücudunuzun bağışıklığını azalttığını ve diş eti hastalığının iyileşmesini zorlaştırdığını bildirmektedir.

Eksik Dişleri Tedavi Ettirin ve Diş Hekimine Daha Sık Görünün

Dişlerin dayanacağı bir destek yoksa, dişler yavaş yavaş asıl konumlarını kaybederler. Dişlerin konum değişikliği hastalar tarafından hissedilmeyecektir ancak bu süreçte dişler ve diş etleri zayıflar. Eğer 1 veya 2 dişinizi kaybettiyseniz, daha fazla hasarı önlemek için gecikmeden bir diş hekimine başvurmalısınız. Ayrıca sağlık görevlileri 6 ayda bir diş hekimine gitmenizi tavsiye eder.
Diş kaybını önlerken sağlıklı beslenmeyi, diş eti hastalıklarını önlemeyi ve sigara gibi alışkanlıkları bırakmayı düşünmelisiniz.

Diş ipi kullanmak önemli bir ağız hijyeni alışkanlığıdır. Dişlerinizin arasına sıkışmış yiyecekleri temizler ve yerinden çıkararak ağzınızdaki bakteri ve plak miktarını azaltır.
Pek çok insan her gün dişlerini fırçalamasına rağmen, diş ipi kullanmayabiliyor.

Neden Diş ipi Kullanmalıyım?
Diş fırçanız, plağı (bakteri içeren yapışkan bir film) çıkarmak için dişlerinizin arasına ulaşamaz. Oysa diş ipi, plağı temizlemek için dişlerinizin arasına girebilir. Diş ipini doğru kullanarak, dişler arasında kalan şeker ve yiyecek parçacıklarını çıkarabilirsiniz. Bu materyaller temizlenmezse çürüğe neden olan bakterileri besleyecek, çeşitli diş rahatsızlıklarına sebep olacaktır.
Ayrıca, temizlenmeyen plak, sonunda diş eti hattınızda toplanabilen ve diş eti iltihabına ve diş eti hastalığına yol açabilen diş taşı (tartar) haline gelebilir.

Diş İpi Kullanma Talimatları
-    Yaklaşık 10 ila 15 santim kadar diş ipini kopartın. Diş ipini doğru şekilde tutmak için ipin birazını orta parmağınızın etrafına sarın. Dişleriniz için sadece yaklaşık 1-2 santim diş ipi bırakın.
-    Sonra, diş ipini başparmaklarınız ve işaret parmaklarınızla gergin tutun.
-    Diş ipini iki diş arasına yerleştirin. İpi her dişinizin her iki tarafına sürterek nazikçe yukarı ve aşağı kaydırın. Diş ipini diş etlerine kaydırmayın.  
-    Diş ipi diş etlerinize ulaştığında, diş ipini C şekli oluşturacak şekilde dişin tabanında kıvırın. Bu, diş ipinin diş etleriniz ve dişiniz arasındaki boşluğa girmesini sağlar.
-    Dişten diğerine geçerken adımları tekrarlayın. Her dişte yeni, temiz bir diş ipi kullanın.

Diş İpi Türleri
Diş ipinin birçok çeşidi vardır. Sizin için en uygun diş ipi türü tercihlerinize, dişleriniz arasındaki boşluk miktarına ve diş telleri veya köprüler olup olmadığına bağlıdır.
Bazı diş iplerinin daha geniş alanlarda kullanılması kolayken, bazılar dar alanlar için idealdir.

Diş Bandı: Bu tip diş ipi, bir şerit gibi daha geniş ve düzdür, bu da dişleriniz arasında diş telleri, boşluklar veya geniş boşluklar varsa, kullanımını kolaylaştırır.

Standart Diş İpi: Bu, dişlerin arasına sığabilen ince, naylon bir iptir.. Aromalı veya tatlandırılmamış, mumlu veya mumsuz olabilir.. Dişleriniz çapraşıksa veya birbirine daha yakınsa, balmumu kaplamalı diş ipi dişlerin arasına girmeyi kolaylaştırabilir.

1. Ağızdan Ağrı Kesiciler
Ağızdan alınan ağrı kesici ilaçlar, diş ağrısını tedavi etmeye yardımcı olabilir.
Majezik veya Parol gibi reçetesiz satılan ağrı kesici ilaçları içmek , birçok insan için hafif-orta dereceli diş ağrılarını etkili bir şekilde azaltmanın hızlı ve basit bir yoludur.
Bu ilaçları kullanırken mutlaka prostpektüsü okumalısınız. Diş ağrısı şiddetliyse, bir diş hekimine görünmek ve onlarla daha güçlü ağrı kesiciler hakkında konuşmak en iyisidir.

2. Soğuk Kompres
Soğuk kompres kullanmak diş ağrısının ağrısını hafifletmeye yardımcı olabilir.
Yüzün veya çenenin ağrıyan tarafına bir havluya sarılmış bir torba buz uygulamak, bölgedeki kan damarlarını daraltmaya yardımcı olur. Bu da bir kişinin biraz olsun rahatlamasına yardımcı olur.
Bölgeye akşam birkaç saatte bir 15-20 dakika soğuk kompres uygulamak da yatarken ağrıyı önlemeye yardımcı olabilir.

3. Yükseklik Faktörü
Kafada biriken kan ek ağrı ve iltihaplanmaya neden olabilir. Bazı insanlar için fazladan bir veya iki yastıkla başını kaldırmak ağrıyı uykuya dalacak kadar rahatlatabilir.

4. Tuzlu Suyla Durulayın
Basit bir tuzlu suyla durulama, diş ağrısı için yaygın bir ev ilacıdır.
Tuzlu su doğal bir antibakteriyel ajandır , bu nedenle iltihabı azaltabilir ve hasarlı dişlerin enfeksiyondan korunmasına yardımcı olur.Ayrıca, tuzlu suyla durulama dişlere veya diş etlerine yapışmış yiyecek parçacıklarını veya kalıntıları gidermeye yardımcı olabilir.

5. Nane Çayı
Nane çayı içmek veya diş ağrısını bir nebze olsun azaltabilmek için nane çayı süzme torbalarını ağrıyan bölgeye dokundurabilirsiniz.
Araştırmacıla , nane'nin antibakteriyel ve antioksidan bileşikler içerdiğini belirtiyor. Nanedeki aktif bir bileşen olan mentol, hassas bölgelerde hafif bir uyuşma etkisine de sahip olabilir.

6. Karanfil
Karanfilin ana bileşenlerinden biri olan eugenol diş ağrısını azaltabilir.
Diş ağrısı için karanfil kullanmak için, öğütülmüş karanfilleri suya batırın ve bir macun yapın. Daha sonra macunu dişe sürün veya boş bir çay poşetine koyun ve ağzınıza koyun.
Alternatif olarak, tek bir karanfili yavaşça çiğnemek veya emmek ve ardından ağrılı dişin yanına oturmasına izin vermek ağrıyı hafifletebilir.

7. Sarımsak
Sarımsaktaki ana bileşik olan allisin, ağızdaki çürüklere ve diş ağrısına neden olan bakterileri öldürmeye yardımcı olabilecek güçlü bir antibakteriyel etkiye sahiptir.
Sadece bir diş sarımsak çiğnemek ve dişin yanına oturmasına izin vermek ağrıyı hafifletebilir. Bununla birlikte, çiğ sarımsak tadı bazı insanlar için çok güçlü olabilir, bu nedenle bu herkes için doğru çözüm olmayabilir.